BİZ KİMİZ?

Kuraklıkla Mücadele Derneği olarak, yaşanabilir bir gelecek için su kaynaklarının korunmasını, sürdürülebilir kullanımını ve toplumun bu konuda bilinçlenmesini amaçlıyoruz. Doğanın bize sunduğu en değerli kaynak olan suyun her damlasının kıymetini biliyor, bu farkındalığı bireylerden kurumlara kadar yaygınlaştırmak için çalışıyoruz.

Gönüllülerimiz, akademisyenler, çiftçiler ve çevreye duyarlı vatandaşlarla birlikte; eğitim projeleri, saha çalışmaları ve farkındalık kampanyaları düzenleyerek kuraklık tehdidine karşı somut çözümler üretmeyi hedefliyoruz.

Kuraklık, yalnızca çevresel bir sorun değil; pandemi ve salgın hastalıklardan bile daha yıkıcı etkiler oluşturabilecek bir küresel krizdir. Covid-19’a karşı insanlık kısa sürede aşı geliştirmiş olsa da, suyun tükenmesine çare olacak bir “aşı” ne yazık ki yoktur. Bu gerçek, suyun korunması ve doğru yönetilmesinin hayati önemini her geçen gün daha fazla ortaya koymaktadır.

Pilot, avukat, mühendis, turizmci, iş insanı, çiftçi ve esnaftan oluşan geniş bir yelpazedeki kurucu üyelerimizle ortak gayemiz; toplumu kuraklığın riskleri konusunda bilinçlendirmek, doğru gündemi oluşturmak ve sürdürülebilir çevre anlayışını güçlendirmektir.

Derneğimiz, bugünkü ve gelecek nesillerin temel ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak; kuraklık, çölleşme ve erozyonla mücadeleye yönelik tüm faaliyetlerin akılcı, bilimsel ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmasını hedefler. Büyükşehirlerde ve kırsal bölgelerde yaşayan her bireyin temiz, güvenli ve erişilebilir suya ulaşmasını bir yaşam hakkı olarak görür; bu doğrultuda politika önerileri geliştirmeyi, yerel yönetimler ve uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmayı görev bilir.

İçinde bulunduğumuz pandemi döneminde bile göz ardı edilmemesi gereken en büyük risklerden biri, uzun vadede etkilerini azaltmanın çok daha zor olacağı küresel su krizidir. Türkiye’de de durum alarm verici seviyededir. Ülkemizin geniş bölgeleri çok şiddetli kuraklıkla karşı karşıya olup, su kaynaklarının bilinçsiz tüketimi, iklim krizi ve artan nüfus baskısı sorunları daha da büyütmektedir.

Tarımsal yanlış sulama, sanayi atıkları, evsel kirlilik ve vahşi su kullanımı su kalitesini hızla düşürürken, sürdürülebilir üretim ve tüketim modellerinin önemi her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle su israfının önlenmesi, tüketimin dengelenmesi ve doğal kaynakların korunması konusunda toplumun tüm kesimlerinin ortak hareket etmesi yaşamsal bir gereklilik haline gelmiştir.

Kuraklıkla Mücadele Derneği olarak bizler; bilimsel veriler ışığında projeler üretmeye, toplumsal farkındalığı artırmaya, çocuklardan yetişkinlere kadar toplumun her kesimine su bilinci kazandırmaya ve ülkemizin su geleceğini korumaya kararlıyız.

Bugün atılacak doğru adımların, yarın yaşanabilir bir Türkiye’nin temeli olduğuna inanıyor ve bu yolda tüm gücümüzle çalışıyoruz.